Faydalı Bilgiler

ARACINIZ KIŞ ŞARTLARINDA SÜRÜŞE HAZIR MI?

İşte birkaç kısa adımda aracınızın kış bakımı için yapmanız gerekenler:

• Araç aküsünü ve şarj sistemini kontrol ettirdiniz mi? Unutmayın, soğuk havalarda akünüz daha fazla zorlanır.
• Antifrizi kontrol ettirdiniz mi? Antifriz seviyesi ve yoğunluğu, araç üreticisinin belirlediği değerlerde mi? Araç üreticisinin belirlediği aralıklarla antifrizi yeniliyor musunuz?
• Isıtıcıların, buz çözücülerin ve sileceklerin düzgün çalıştığını kontrol ettirdiniz mi? Cam suyunu soğuk hava şartlarına uygun olarak seçtiniz mi?
• Lastiklerinizin diş derinliğini ve lastik basınçlarını kontrol ettirdiniz mi? Lastikleriniz bölgenin hava ve zemin koşullarına uygun mu? Aracınıza kış lastiklerinizi taktırdınız mı? Kışın lastik basınçlarının haftalık olarak kontrol etmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın, aracınızın fren sistemleri ne kadar iyi olursa olsun, bunlar, eğer aracınızın lastikleri iyi durumdaysa, tasarlandıkları performansı sergileyecektir.
• Yağ ve yağ filtresini araç üreticisinin belirlediği aralıklarla ve belirttiği kalitede ürünlerle yeniletiyor musunuz? Kirli yağ kışın aracınızın ilk çalıştırılmasında zorluk çıkarabilir. Aracınızı soğuk hava koşullarında kullanıyorsanız, yağınızı yine üreticisinin belirlediği düşük viskoziteli motor yağı ile değiştirebilirsiniz. Yağ ve yağ filtresiyle birlikte yakıt filtresini, hava filtresini ve kabin hava filtresini (polen) kontrol ettirmeyi ihmal etmeyiniz.
• Kış şartları kendini göstermeden motorunuzun çalışma performansını kontrol ettirdiniz mi? Unutmayın, kış şartları motor performansında ve rölantide halihazırda yaşanan sorunları ve memnuniyetsizlikleri arttıracaktır.
• Fren performansınızı kontrol ettirdiniz mi? Sadece zorlu zemin şartlarının değil, her sürüş koşulunda frenlerinizin düzgün çalışıyor olması, fren mesafesi ve dolayısıyla güvenliğiniz için en önemli unsurdur.
• Dış ve iç aydınlatmaların çalışıp çalışmadığını ve far açılarının düzgün olduğunu kontrol ettirdiniz mi?

YOLDA KALMAMAK İÇİN AKÜ BAKIMINIZI YAPTIRMAYI UNUTMAYIN!

Araç sahiplerinin kış bakımlarında akü bakımını da ihmal etmemeleri gerekmekte.

Dünyanın en büyük otomotiv marş aküsü imalatçılarından Johnson Controls’ün markalarından biri olan, Türkiye’de de Brisa güvencesiyle satışa sunulan Energizer, kış döneminde araç sahiplerini ‘akü bakımı’ konusunda uyarmakta. Araçların marş motoru, ateşleme, far, radyo gibi elektrikle ilgili tüm fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlayan akülere, mutlaka düzenli olarak bakım yapılması gerekmekte.

Akü bakımının ihmal edilmesi halinde, kış koşullarında yolda kalma ve trafik kazası gibi risklerin artacağını belirten uzmanlar, araç sahiplerine şu tavsiyelerde bulunmakta:

• Aküler düzenli olarak test edilmelidir. Araç sahipleri, araçlarını servise götürdüklerinde akülerinin test edilmesini talep edebilirler.
• Akü kapağını ve kutup başlarını anti statik bir bezle temizlemek önemlidir. Bu, kutup başlarıyla temasta olan kalıntılardan istenmeyen elektrik boşalımını önler.
• Bu işlemle birlikte, kutup ucu penseleri de gözden geçirilmeli, gerekirse sıkarak kesintisiz bir elektrik bağlantısı olduğundan emin olunmalıdır.
• Aküyü daha iyi doldurmak için araçlar daha uzun mesafelerde kullanılmalıdır. Kısa mesafe sürüşlerde akü tamamen dolmaz, bu yüzden arıza riski artar. Bunun nedeni arka cam ısıtıcıları, koltuk ısıtma ve fanlar gibi çok fazla enerji kullanan özelliklerdir (özellikle trafik ışıklarında beklerken veya trafikte sıkıştığınız zaman).

Akü değiştirme işleminin gelişen teknolojiyle birlikte daha karışık bir hale geldiğine dikkat çeken uzmanlar, bu işlemin mutlaka uzman eller tarafından yapılması gerektiğini vurgulamakta. Birkaç yıl önce akü değiştirme işlemini kolaylıkla her kullanıcı kendisi yapabilirken, şimdiyse komplike araçlardaki elektrik sistemleri, konfor, eğlence ve Start-Stop gibi çevre dostu teknolojiler araç sahiplerinin akülerini kendilerinin değiştirmesini zorlaştırmakta. Bir aküyü doğru bir şekilde değiştirmek için sıklıkla özel aletler ve uzmanlık gerekmekte. Örneğin; yeni sistemdeki birçok araçta, değiştirdikten sonra yeni akünüzü bir sisteme kaydetmeniz gerekir ki, bu da karmaşık bir işlem olabilmekte. Akünüz ve aracınızın bilgisayar sistemi arasındaki elektrik akımı bozulursa, bu araç kontrol birimlerinde ve elektronik donanımlarda veri kaybına yol açabilmekte. Radyolar ve pencereler gibi elektronik bileşenlerin yeniden programlanması gerekebilmekte.

KLİMA BAKIMI

• Aracın klima sistemini korumaya yardımcı olmak için, klima (A/C) haftanın en az bir günü birkaç dakika çalıştırılmalıdır. Hava sıcaklığından bağımsız olarak yapılması gereken bu işlem, klima sisteminde yer alan hortum, valf, keçe ve kompresör gibi parçaların yağlanmasını sağlar. Yağlanan parçalar daha geç aşınacağı için sistemin ömrünün uzaması sağlanacaktır. Aracınızı servise bıraktığınızda klima gazının mutlaka kontrol edilmesi ve gerekiyorsa klima gazının yenilenmesi gereklidir.
• Eski klima gazının değiştirilmesinin bir başka yararı daha vardır. Klima gazı nemi toplama ve korozif hale gelme eğilimindedir. Bu durum klima sistemde sızıntılara neden olur ve onarımı pahalı olabilir. Yeni klima gazı, klima bileşenlerini korur ve sistemin en yüksek verimde çalışmasını sağlar.

Klima sistemi aracınızı soğutmakla kalmaz. Birincil işlevlerinden biri araç içinden nemi almaktır. Özellikle kış aylarında camlarda yaşanan buğu sorununun önüne geçmek adına klima çalıştırılmalıdır.

ARAÇ KULLANIMINDA PÜF NOKTALAR

Yakıt Ekonomisi:

• Lastiklerin uygun basınç değerlerinde olmaması ve rot ayarlarının bozuk olması lastik yuvarlanma direncini artırarak yakıt tüketimine olumsuz etki eder.
• Araç bakımları düzenli yaptırılmalıdır. Motor yağı ve tıkanmış filtrelerin değişimi araç performansını arttırarak yakıt tüketimini azaltacaktır.
• Ani kalkışlar ve yüksek hızlardan kaçınılmalı, araç mümkün olan en üst viteste kullanılmalıdır.
• Araç üzerinde taşınan yükler ve camların açılması paraşüt etkisi ile birlikte rüzgar direncini arttıracağı yakıt tüketimini artırır.
• İhtiyacınız olmayan eşyaları aracınızda taşımayın. Fazladan her 100 kg ağırlık yakıt tüketimini 100 km’de ortalama 0,4 litre artırır.

Güvenli Sürüş:

1. Sürüşe odaklan

• Sürüş anında tüm dikkatinizi verin.
• Telefon gibi elektronik cihazları kullanmayın.
• Yavaşlayın. Hızlı gitmek, tepki için daha az zamana ihtiyacınız olduğu anlama gelir ve kazanın şiddetini arttırır.

2. Defansif kullanın

• Çevrenizdeki diğer sürücüleri kontrol edin ve beklenmedik şeylere hazırlıklı olun.
• Önünüzdeki araç ile aranızda hızınızın yarısı kadar mesafe bırakın. Bu en az 2 saniyelik mesafe anlamına gelmektedir.
• Kötü hava şartlarında bu süreyi 4 saniye yapabilirsiniz.

3. Önceden planlayın

• Uzun bir seyahate çıkmadan önce dinlenme, yemek ve telefon konuşmaları için planlama yapın.
• Uzun seyahatlerde havalandırmanın iç sirkülasyon özelliği uzun süre çalıştırılmamalıdır. Bu durum araç içerisinde yer alan CO2 oranını artırarak sürücüde yorgunluk ve uyku hissine sebebiyet verir.

4. Araç içi kontrolü

• Araç içerisinde hareketli objeleri sabitleyin.
• Tabana düşen eşyaları sürüş esnasında almaya çalışmayın.
• Emniyet kemerinizi daima takın.

Paralel Park Etme:

4 Adımda Pratik Park

• Aracınızın arka tekerleği ile önde yer alan aracın tamponunu hizalayın. Direksiyonu park etmek istediğiniz yöne doğru son noktaya kadar çevirin ve geriye doğru gidin.
• Aracınızın ortası, öndeki aracın tampon bitişi ile hizalandığında direksiyonu düz konuma getirin. Geriye doğru gitmeye devam edin.
• İç kısımda kalan ön tekerleğiniz, öndeki araç ile hizalandığında direksiyonu ters yöne çevirerek geriye doğru gitmeye devam ediniz.
• Dikiz aynalarından kontrol ederek parkı tamamlayın.

TRİGER KAYIŞI BAKIM YAPILIRKEN NEDEN DEĞİŞTİRİLMELİDİR?

Triger kayışı, motorunuzdan optimum tork ve güç elde etmek üzere motor supaplarının doğru zamanlamayla çalışması için krank milinin hareketini eksantrik millerine aktarır. Dolayısıyla motor performansı için en önemli motor parçalarından biridir.

Triger kayışı, kauçuk malzemeden üretilmiştir. Kauçuk kayış, yapısı gereği, motorun sıcaklığından dolayı şertleşir ve sonrasında çatlayabilir ya da kayışın dişleri kopabilir.

Triger kayışının kopması durumunda supaplar tahrik edilemez, supapların açılma – kapanma zamanlaması bozulur ve motor durur. Bu esnada motoru yeniden çalıştırmak amacıyla bilinçsizce marş yapılması halinde supapların motor pistonlarının tepelerine çarparak bükülmesi, pistonlarda hasar oluşması, dolayısıyla bu denemelerin yüksek maliyetli motor revizyonlarına neden olması da sık karşılaşılan bir durumdur.

Bunun önüne geçmek için triger kayışının mutlaka araç üreticisinin önerdiği aralığa uygun şekilde değiştirilmesi gerekmektedir.

Bazı motorlarda ise triger kayışı yerine zamanlama zinciri kullanılmaktadır. Zamanlama zincirinin belirli bir değişim aralığı olmamasına rağmen kullanıma bağlı olarak zincirde uzama olabilmektedir. Uzamanın üretici tarafından belirtilen toleransların üzerinde olması durumunda zamanlama zincirinin değiştirilmesi gerekir. Aksi takdirde supap zamanlamalarıyla ilgili gecikmeler yaşanacak ve motor performansı da bundan olumsuz etkilenecektir.

DİZEL PARTİKÜL FİLTRESİ NEDİR?

Euro 4 araçların bazılarında, Euro 5 ve Euro 6 araçların tümünde bulunan dizel partikül filtresi (DPF), emisyon standartlarını karşılamak için geliştirilen bir parçadır.

Yapı olarak bal peteğine benzeyen bu filtre, egzozdaki çevreye zararlı katı partikülleri tutar ve bünyesinde hapseder. Ancak filtrede tutulan bu partiküllerin seviyesi zamanla artar ve tıkanma gibi sebeplere yol açabilir. Basınç sensörleri dizel partikül filtresindeki kurum tortusunun seviyesini ölçer ve filtrede kritik kurum seviyesi teşhis edildiğinde ve uygun koşullar da oluşmuş ise rejenerasyon işlemi başlar.

Bazı durumlarda araç rejenerasyon işlemini gerçekleştiremez ve kurum seviyesi motorun verimli çalışmasını engelleyecek hale gelir. Bu durumda gösterge ekranında DPF işareti belirebilir. Bu uyarı görüldüğünde araç sabit hızda ve yüksek devirde belirli bir süre kullanılmadır (bknz. Kullanıcı El Kitabı). Otomatik araçlarda ise bu işlem vites kolu manuel konuma alınarak yapılabilir. Aracın yüksek devirde kullanılmaya başlamasıyla motor yönetim sistemi daha fazla yakıt gönderir ve egzoz sıcaklığını arttırır. Egzoz sıcaklığının yaklaşık 600 °C’ye ulaşmasıyla rejenerasyon işlemi başlar ve katı partiküller yakılarak kuruma dönüştürülür. Bazı durumlarda ise bu işlem de bir işe yaramayabilir aracın DPF veya Motor Arıza Lambası sönmez ve araçta güç kaybı yaşanır. Böyle bir durumda araç servise götürülerek arıza tespit cihazı yardımıyla rejenerasyon işlemi yapılmalıdır.

Genel olarak DPF aşağıdaki sebeplerden tıkanır:

• Düşük kaliteli yakıt,
• Düşük hızda ve dur-kalklı trafikte uzun süreli araç kullanımı,
• Aracı rölantide uzun süre çalıştırmak,
• Yanlış spesifikasyonda yağ kullanımı.

Yeni çıkan tüm dizel araçlarda bulunan DPF, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda rejenerasyon işlemi ile dahi temizlenemeyecek duruma gelebilir ve değişimi gerekebilir.